HZ.MEVLANA HAFTASI
  MEVLANA'nın şiirleri
 
Sana Geldim Mevlana Sana geldim Mevlana... Düştüm yollara Fatiha'larla Önümde yemyeşil ışıktan bir iz Yıkanmış yaprak gibi tertemiz Sana geldim Mevlana... Herşey öylesine mağrur,sessiz,tertemiz Geçmiş asırlardan beri tertemiz Bir el dokundurursam sandukalara Uyanır Horasan erleri Sana geldim Mevlana... Divan durdum önünde, duygulu, sessiz İçimde ne hasret, ne gül, ne bülbül Şimdi ezan nur alem, nur Konya İşte sabır, işte aşk, işte tevekkül Sen bilirsin Mevlana... Sana geldim Mevlana... Ayet ayet İslam,nakış nakış Türk Bir türbe içinde ne güzel mana Serin bir rüzgarla çok uzaklardan Sana geldim Mevlana... VERDİM CANIMI GİTTİ Nerde bir topluluk görürsen, tellal, hiç durma, bağır: Kaçan bir kul gördünüz mü ey insanlar, de, tertemiz kokan bir kul gördünüz mü, ay parçası bir yüzü var, baştanbaşa fitne. Savaş vakti tez gider, de , tellal, barış vakti uysal olur, de. Nerde bir topluluk görürsen, tellal, hiç durma, bağır: İnce boylu, güler yüzlü, tatlı sözlü, tez canlı, çevik bir kul gördünüz mü? Sırtında bir al kaftan taşıyor. Kucağında bir rebap, elinde bir yay var, de , tellal, Çaldığı hep güzel, hep sıcak havalar, de. Nerede bir topluluk görürsen, tellal, hiç durma, bağır: Onun bağından bir meyva devşiren var mı ey insanlar, de, onun gül bahçesinden bir demet gül deren var mı? İş ki çıksın bir habercik getirsin biri ondan bana, tellal çıksın biri ondan bana bir şeyler desin iş ki, söyle, verdim canımı ona gitti, telal, verdim ona gitti. Mevlana Celaleddin Rumi YERLİ YERLİ YERLİ YERLİ Yine gel sen dinle benden Yerli yerli yerli yerli Hep Çalarım ten ten tenen Yerli yerli yerli yerli Yerla ve yerlem yerlela Yerla ve terlem terlela Bir söz söyle sessiz durma Yerli yerli yerli yerli İçki sunan sun içkiyi Çalgı çalan çal şu neyi Söyle telala talela Yerli yerli yerli yerli Ten ten tenen ten ten tenen Söylenirsin kuş gibi sen Uveys gibi ender Karen Yerli yerli yerli yerli Şems gibi kendini sustur Git kinden kibirden kurtul Şems-i Tebrizi'yle otur Yerli yerli yerli yerli Mevlana Celaleddin Rumi VAR OLANLAR GELİYOR Sarhoşlar göründü. Şaraba tapanlar bir bir gelmeye başladılar. Güzeller nazlı nazlı yollara düştü. Salına salına gül bahçesinden gül yanaklılar geliyor. Bir anda hem var olan, hem yok olan, bir anda değişen, yenilenen şu dünyadan yoklar bir bir çekip gittiler. Var olanlar geliyor. Eteklerini altınla doldurmuşlar. Som altın kesilmişler. Darda olanlara verecekler. Hastalar, yorgunlar, arıklar iyileşmişler, kanlanmışlar, canlanmışlar, aşk yaylâsından geliyorlar. İyi insanların şarkıları ta yukarlardan aşağılara güneşin ışıkları gibi iniyor. İyi insanlar yağmur demiyor, kar demiyor, ortalık kış kıyamet, kolları sıvamışlar, taze taze meyveleri yetiştiriyorlar. Ben sustum. Sofra kuruldu. Onlar bir gül bahçesinden yola çıktı, bir gül bahçesine doğru. Mevlana Celaleddin Rumi ŞİAR EDİNDİK Bu dünyada ne kimseye uymuşluğumuz var, ne şu atlas kubbe altında ev kurmuşluğumuz. Biz susuz kalmışız, içtikçe içiyoruz. Güzel bir sarhoşluğumuz var, güzel, hiç doymayan. Rahmet denizinin dalgasıdır bu; bir saman çöpünden başka bir şey değildir bu dalganın üstünde düşman. Aşşağılık kişinin peşine düşmemeyi şiar edindik biz. Gönül dalgasını bırakmamayı şiar edindik. Şu yokluk yurdunda Nuh veHalil gibi, ölmezlik denen yerde aşk çardağı kurmak varken, burnu büyük Âd ve Smud gibi köşkler kurmamayı, Kafdağı'nda avlanmak duruken Gerkes gibi leş avlamamayı, iyi yürekli, tertemiz dostları bırakıp kahpeleri aldatan dev'e yönelmemeyi, şu kara toprağa meyvası cefa olan fidanı dikmemeyi, kafiye de, şiir de önem vermemeyi, bizden olmayan şeylere pek aldırış etmemeyi şiar edindik. Mevlana Celaleddin Rumi SU DEDİ Kİ Gönül buğday tanesine benziyor, bizse değirmene. Değirmen nereden bilecek bu dönüşün sebebi ne? Değirmen taşına benziyor beden, düşünce ce kaygı, suyu. Su kulak kabarttı, dinledi, taş başından geçeni söyledi durdu. Su der ki: Değirmencidir suyu ark'a döken, ona sor sen bu işi. Ey ekmek yiyen, der sana değirmenci, ekmekçi dediğin de kim oluyor bu değirmen bir dönmedi mi? Başından geçenler uzar gider, gelmez sonu bir türlü. Yücelik sayesinde bilgi değirmeni bir hayli tane övüttü. Söylesin sana, ona sor. Tebrizli Şems devlet kuşu, padişahın kutluluk göğünde yücelere doğru uçuyor da uçuyor. Mevlana Celaleddin Rumi
 
  Bugün 14 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol